Dexter Morgan, mucizevi bir şekilde ölümcül kurşun yarasından kurtulur. Ancak uyandığında, oğlu Harrison'ın hiçbir iz bırakmadan ortadan kaybolduğunu dehşetle fark eder. Oğlunun yaşadığı travmaların ağırlığını derinden hisseden Dexter, onu bulmak ve her şeyi düzeltmek için New York City'ye gitmeye kararlıdır.
Ancak bu yolculuk, Dexter için hiç de kolay olmayacaktır. Geçmişi, onu takip etmeye devam ederken, Miami Metro'dan transfer olan Yüzbaşı Angel Batista da New York'a gelir. Batista'nın Dexter ve Harrison hakkında şüpheleri vardır ve onları amansızca takip etmeye başlar.
Baba ve oğul, hiç uyumayan bu devasa şehirde kendi içlerindeki karanlıkla baş başa kalırlar. New York'un yabancı ve gergin atmosferinde yollarını bulmaya çalışırken, kendilerini hiç beklemedikleri kadar derin ve tehlikeli bir çıkmazın içinde bulurlar. Bu durumdan kurtulmanın tek yolu ise birlikte hareket etmek olacaktır.
Dexter, oğlunu uzaktan korumayı tercih etse de, karanlık yolculuklarında Harrison'a rehberlik etmesi gerektiği konusunda içindeki "Karanlık Yolcu" (Harry Morgan suretinde, James Remar) tarafından sürekli olarak uyarılır. Öte yandan, Dexter, New York'un suç dolu sokaklarında avlanırken, kendisini ölümcül bir gizli katiller topluluğunun içinde bulur. Hem av olmamak hem de avlanmak arasında sıkışıp kalan Dexter'ın yeniden dirilişi, kurtarıcı olduğu kadar tehlikeli de olacaktır.