Modern toplumdan ve onun getirdiği yozlaşmadan bunalmış, farklı geçmişlere sahip bir grup insan, radikal bir karar alarak medeniyeti tamamen geride bırakır. Hayatın anlamını bulmak ve doğayla iç içe, saf bir yaşam sürmek umuduyla, dünyanın en izole yerlerinden biri olan Galapagos Adaları'ndaki ıssız bir adaya yerleşirler.
Başlangıçta her şey hayallerindeki gibidir; kendi kurallarıyla yönettikleri, adeta bir "Cennet" (Eden) yaratırlar. Ancak bu ütopik düzen, zorlu doğa koşulları, izolasyonun getirdiği psikolojik baskı ve en önemlisi, insan doğasının karanlık yönleri –kıskançlık, hırs, güç mücadelesi ve paranoya– su yüzüne çıktıkça, yavaş yavaş parçalanmaya başlar. Bu izole cennet, grup üyelerinin birbirine düştüğü, gizemli kayboluşların ve cinayetlerin yaşandığı bir hayatta kalma mücadelesi arenasına dönüşür.