Birbirinden farklı hayatlar süren ve zamanla birbirlerinden kopmuş olan dört kız kardeş; Yasemin, Nilüfer, Defne ve Deniz, babalarının ölüm haberiyle sarsılır. Bu acı haber, onları yıllar sonra doğup büyüdükleri sahil kasabasındaki baba yadigarı pansiyonda bir araya getirir. En büyükleri olan Yasemin, eşiyle birlikte yıllardır bu pansiyonu işletmektedir ve ailenin demirbaşıdır. Diğer kardeşler ise kendi hayatlarını kurmak için kasabadan ayrılmıştır.
Yılların getirdiği kırgınlıklar, söylenmemiş sözler ve farklı hayat beklentileriyle dolu olan bu dört kadın, babalarından kalan mirasın ne olacağını konuşmak için bir araya gelseler de, aslında çok daha derin bir yüzleşmenin eşiğine gelirler. Pansiyonun her köşesine sinmiş anılar, onları geçmişe götürürken, hem birbirlerini hem de kendilerini yeniden tanımak ve affetmek için zorlu ama bir o kadar da gerekli bir yolculuğa çıkarlar.