Parlak bir bilim insanı olan Guy (Josh Duhamel), hayatının büyük bir bölümünü, dünyanın dört bir yanındaki yoksul ülkelere uygun maliyetli ve temiz enerji sağlayabilecek devrim niteliğinde bir enerji kaynağı geliştirmeye adar. Guy'ın bu idealist çabaları, insanlığa fayda sağlamaya yönelik derin bir arzudan kaynaklanmaktadır. Ancak Guy'ın bu bilimsel atılımı, etik değerlere sahip olmayan işverenlerinin dikkatini çeker. Şirket yöneticileri, Guy'ın geliştirdiği bu eşsiz enerji kaynağını bir silah haline getirme planları yapmaya başlarlar.
Bu tehlikeli niyetin farkına varan Guy, insanlığı korumak ve keşfinin kötüye kullanılmasını engellemek için radikal bir karar alır. Tüm araştırmalarını ve bulgularını alarak ortadan kaybolmaya karar verir. Geçmişiyle tüm bağlarını koparan Guy, kimliğini değiştirerek Avrupa'da küçük ve sakin bir köyün dışında yeni bir hayata başlar. Burada, inşa ettiği mütevazı bir kulübede inzivaya çekilir ve zamanının çoğunu tek başına çalışarak geçirir.
Guy, yeni kimliği altında olabildiğince düşük bir profil çizmeye çalışsa da, vicdanı onu tamamen topluluktan uzak tutamaz. Zaman zaman yerel halka yardım elini uzatır ve hatta köyün parlak zekalı genç bir öğrencisine dersler vererek bilgisini paylaşır. Bu sakin ve huzurlu yaşam, Guy'ın eski işverenlerinin onu nihayet bulmasıyla ansızın sekteye uğrar. Şirket, Guy'ın nerede olduğunu keşfetmiştir ve devrim niteliğindeki teknolojiyi ele geçirmek için yeniden harekete geçer. Bu durum, Guy için huzurlu inziva döneminin sona erdiği ve geçmişiyle yeniden yüzleşmek zorunda kalacağı anlamına gelir.