Charles Dickens, oğlu Walter’a yatmadan önce İsa Mesih’in hikâyesini anlatmaya başlar. Ancak bu geceki hikâye sıradan bir masaldan çok daha fazlasıdır. Hayal gücü güçlü ve merakla dolu Walter, kendini bir anda olayların tam ortasında bulur. İsa’nın gerçekleştirdiği mucizelere tanıklık eder, insanlığa duyduğu sınırsız sevgiyi hisseder, karşılaştığı zulmü ve kaçınılmaz sonunu adeta yanı başında yaşar. Böylece, basit bir uyku vakti hikâyesi, Walter’ın çocukluk dünyasında unutulmaz ve dönüştürücü bir anıya dönüşür.